EKSEN Mİ? AKS MI? AKSTA PİVOT OLMAK MI?[1]
Doç.Dr. Murat KOÇ[2]
EKSEN
NATO ve BM yanında G8 ve AB gibi ekonomik birliktelikler, ABD ve çok kutuplu aktörler ile etkisizleşirken; eksen, odak, kanat, merkez kavramlarına artık eskisi gibi bakamayız.
Kaldı ki eksen kayması/değişikliği Batı’nın Türkiye’ye karşı negatif anlam yükleyerek sunduğu bir kavramdır. Uzunca bir süre Rusya merkezli yeni Avrasyacılığa gönderme yapılarak, AB çizgisinden uzaklaşmaya atfen tanımlanmış, NATO güvenlik konsepti daima bir araç olarak kullanılarak betimlenmiş, Türkiye’nin ekseni ve kayması; Türk Dış Politikasının bölgesel her açılımında Türkiye’yi suçlama aracı haline dönüşmüştür.
Bölgesel güçlerini küresel güce dönüştüren ülkelerin sayısı hızla artıyor. Türkiye bunlardan biri.
AKS
Türkiye’nin ekseni bellidir. Türkiye’nin iddiası ise; çok kutuplu yenidünya düzeninde yeni kutup başı ülkelerden biri olmaktır. Ortak paydası enerji olan;
TÜRKİYE: KENDİ AKSININ PİVOTU
Türkiye; Doğu, Batı ve merkezi enerji aksında güçlü pivotlardan biri olmak için dünyaya ve bölgeye;
Bu paydada küresel şirketlerle pazarlık yapabilen, enerji arzındaki artış ve dış talep daralmasını pandemi dönemindeki küresel ekonomideki küçülmeyle yorumlayarak pro-aktif davranabilen ve bunlardan daha önemlisi elde ettiği güvenlik kazanımlarını derinleştirerek, tüm masalara güçlü oturabilen Türkiye; kendi aksını yaratma ve bu aksta kendi oyununun pivotu olma idealini gerçekleştirebilecektir.
Bu esnada halen oyun sahasının boyutlarını, içeriğini ve aktörlerini değiştirmeye çalışan geçen yüzyılın aktörlerinin; bölgedeki ilişki ve kazanımlarını yeni sömürgeci politikalarla şekillendirmeye çalıştıkları göz ardı edilmemelidir. İttifaklarda işbirliği yerini uzlaşmaya, fiili çatışma yerini vekâlet ve delegasyon savaşlarına bırakmışken, mihver devlet gibi davranarak ve geçen yüzyılın mantığı ile bu yüzyılda pivot olmak beliren bölgesel güçler için mümkün değildir.