BOKO HARAM’IN FAALİYETLERİ VE BÖLGEYE YANSIMALARI
Aybüke Tuğçe DOĞAN
Batı emperyalizminin, sömürgecilik faaliyetlerinin sonucu olarak Afrika’da yıllardır süre gelen kabileler arası çatışma, iç savaşlar, yolsuzluk, fakirlik, kuraklık ve insanlık dışı çalışma şartları olduğu biliniyor. Zaten var olan problemler, düşük hayat standartları, yaşam mücadelesi gibi sebepler insanları belli bir ideoloji etrafında birleşip var olmaya çalışmaya, yönetilen değil yöneten olma amacı etrafında topluyor, tabii çoğu zaman bu kararların sonucu radikalleşme ve aşırı uçlara itilme olarak görülüyor. Demokrasinin çok gelişmediği toplumlarda olduğu gibi darbeleri, bombalı saldırıları ve insan hakları ihlalleri ile meşhur olan, petrol zengini olmasına ve aslında Afrika’nın en zengin ülkelerinden biri olmasına rağmen Nijerya’da insanların çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşaması ve birde Müslüman ve Hristiyan nüfusun neredeyse birbirine eşit olup bir arada yaşamasıyla çeteciliğin başladığı ve bununda terörizme evrildiğini görmekteyiz.
2002 yılında tüm Nijerya’ya şeriat getirmesi amacıyla kurulan ve kendilerine bölgede konuşulan Hausa dilinde 'Batı eğitimi günahtır' anlamına gelen Boko Haram ismini koyan örgüt, şeriat yanlısı radikal İslamcı silahlı örgüt olarak tanımlanıyor ve kurulduğu tarihten itibaren yoğunlukla hem şeriat hükümlerinin geçerli, müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu Nijerya'nın kuzey kesiminde hem de çevre ülkelerde terör eylemleri gerçekleştiriyor. Örgütün en bilinir eylemlerinden olan kız öğrencileri ve yüzlerce çocuğu,kadını kaçırması, kiliseleri yakması, BM binasına bombalı araçla saldırı yapmaları ve Çad, Kamerun ve Nijer’de de eylemlerde bulunasıyla Boko Haram yalnızca ulusal değil uluslararası bir sorun haline dönüşmüştür.
20 Ocak 2012 tarihinde örgüt, Kano şehrinde polis teşkilatlarına koordineli saldırı başlatmış ve çoğunluğu sivil olan yaklaşık 250 kişinin ölümüne neden olmuştur ve bu saldırı 2009 yılından bu yana tek bir saldırıyla gerçekleştirdiği en yüksek sayıda kurban olma özelliği taşımaktadır. (Reuters, 2012) . Örgüt 2014 ve 2015 yıllarında cami, kilise, banka, okul, pazar yeri, ev, otobüs durağı, askeri üs ve polis karakollarını silah, bomba ve intihar saldırısı gibi yöntemlerle hedef almıştır (Kekilli, Ömer ve Abdoulaye, 2017:17).
2009 yılından sonra örgüt daha da agresif bir tutum sergilemiştir. 2015’te IŞID’e katıldığını ilan edip Nijer, Kamerun ve Çad’a da saldırılar düzenlemiştir. Yine aynı yıl ABD, Boko Haram’ı terör örgütü olarak kabul etmiştir. Özellikle kaçırılan kız çocukları dünyada büyük ses getirmiş ve kız çocuklarının kurtarılması için kampanyalar başlatılmıştır. 2018 yılındaki UNICEF’in haberine göre Boko Haram, 2013 yılından beri kuzeydoğu Nijerya’da 1000 çocuğun kaçırılmasından sorumlu tutulmuştur (UNICEF, 2018).
Çevre ülkelerin de yoksullukla sınanması Boko Haram’ın işini oldukça kolaylaştırmıştır. Artık yaşam umudu olmayan, kendine gelecek göremeyen insanları kendi safına çekip, olduğu yerdeki insanların malını mülkünü yağmalayarak, haraç keserek kendine maddi destek bulmuş ve örgüte yeni katılan insanları da kalkındırmıştır. Ortak mücadeleye başlayan ülkelere askerler dışında ‘avcı’ olarak bilinen siviller de yardım etmiştir. Nijerya, Burkina Faso, Nijer ve Çad gibi ülkelerden yaklaşık 5 bin avcı Boko Haram’a karşı mücadele ediyor. Halkın da büyük destek verdiği biliniyor fakat bu kadar mücadeleye rağmen Boko Haram hiç olmadığı kadar güçlü. Ülkede Boko Haram'ın 2009'dan beri düzenlediği kitlesel terör eylemlerinde 20 binden fazla kişi öldü ve binlerce insan bu örgütün kurbanı olmamak için evini terk edip göç etmek zorunda kaldı. Hala orada yaşamaya devam eden insanların gelecekte terör öldürmezse açlıktan ölecekleri tahmin ediliyor.
Yaklaşık 100 yıl İngiliz sömürgesi olarak kalan Batı Afrika ve Nijerya'nın kaynakları İngiltere'nin sanayileşmesinde kullanıldı. Bağımsızlığını nispeten yeni kazanmış olan Nijerya’nın kalkınma faaliyetleri geç başlamış oldu. İngilizler ülkeden çekildiğinde ardında kalkınma, demokrasi, adalet ve refah değil, iç savaş, yoksulluk, insanlık dışı yaşam şartları, kendi dilleri ve dinlerini bıraktılar. Büyük misyonerlik faaliyetleri yürüten İngilizler Afrika’nın en büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkesinde ciddi Hristiyan nüfus oluşturdu ve zaten eğitim düzeyi düşük ve demokrasiden uzak bu ülkede din çatışması yaşanması kaçınılmazdı. Kendi insanının refahı için başka bir kıtadaki insanların malını, doğal kaynaklarını sömürüp, ucuz işçi gücünden faydalanarak o coğrafyadaki insanları yoksulluğa terk etmesi, hastalık, açlık gibi konularla baş başa bırakması ve temel ihtiyaçlardan mahrum kalan insanların problemleri hukuktan uzak kendi yollarıyla çözmeye çalışması ve eğitimsizlikle kolayca radikal tarafa çekilmesi kaçınılmazdır. Sömürülen bu doğal kaynak zengini ve jeopolitik konum olarak çok önemli bir merkezde olan Sahra Altı Afrika ülkesi Nijerya’da halk o kadar fakirlik çekiyor ki Boko Haram kurulduğunda çarenin bu olduğunu düşünen bir sürü insan oldu. Her ne kadar Nijerya bağımsızlığını kazanmış olsa da dilini, dinini ve eğitim sistemini benimsediği ülkenin görünmez eli hala üzerinde. Zengin petrol rezervleri ve büyük nüfusa orantılı Afrika’nın en büyük ticaret pazarlarından biri olması İngilizlerin iştahını kabartmaya devam ediyor. Böl, parçala, yönet taktiği burada da işe yarıyor ve İngilizler Nijerya’yı gruplara, kabilelere ayırıp onları birbirine karşı kışkırtıp belki de bu terör örgütüne gizlice maddi destek sağlayarak isteklerine daha hızlı ulaşıyor. Nijerya iç çatışmalara odaklanmaktan yapması gereken atılımları yapamıyor ve Afrika’da ki birçok ülke gibi sahip olduğu bütün avantajlara rağmen modern dünyada hala ‘gizlice’ sömürülen ülke oluyor.
KAYNAKÇA
https://www.tarihiolaylar.com/ulkeler/nijerya-196
https://afam.org.tr/zengin-ama-fakir-ulke-nijeryada-muslumanlarin-genel-durumu/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/684170
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/100-yillik-somurge-nijerya/834626
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/sahra-alti-afrikanin-en-buyuk-ticari-pazari-nijerya/1701883
https://tr.wikipedia.org/wiki/Boko_Haram